Depremler Değil, Tedbirsizlik Öldürüyor
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin 1. yıldönümü münasebetiyle Üniversitemizce düzenlenen “Afet Yönetimi Bakış Açısıyla 6 Şubat Depremleri” başlıklı panel ve anma etkinliğinde deprem gerçeği uzmanlarca masaya yatırıldı.
Üniversitemiz Mahmut Goloğlu Kültür Merkezinde düzenlenen ve 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan büyük depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı anarak yeni felaketlere karşı alınabilecek tedbirlerin masaya yatırıldığı özel programa Trabzon Valisi Aziz YILDIRIM, Vali Yardımcısı Dr. Ali YILMAZ, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Gürkan ÜÇÜNCÜ, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay İbrahim Afşin TİRYAKİ, Ortahisar Kaymakamı Gürkan DEMİRKALE ve İl Emniyet Müdürü Murat ESERTÜRK ile çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda konuşmalardan önce Trabzon Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğr. Gör. Mustafa KURUKIZ tarafından Kur’an-ı Kerim okundu. Düzenlenen programa Meslek Yüksekokulumuz öğretim elemanlarından müdür yardımcılarımız Öğr. Gör. Lokman ODABAŞ ve Öğr. Gör. İsmail Turgut PALA da konuşmacı olarak katıldılar.
Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Atilla ÇİMER ve Prof. Dr. Hasan KARAL ile birlikte programın evsahipliğini yapan Rektörümüz Prof. Dr. Emin ÂŞIKKUTLU açılış konuşmasında, önceki dönem mezunlarından üç, mevcut öğrencilerinden de üç olmak üzere altı öğrencilerini deprem felaketinde yitirdiklerini, yine çok sayıda öğrenci ve akademisyenin yakınlarını kaybettiğini, rektör yardımcısı Atilla ÇİMER’in de 6 Şubat’ta yakınlarını yitiren depremzedelerden biri olduğunu ifade ederek, “Uzaya adım attığımız Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında yeni depremlerde acı kayıplar yaşamak istemiyoruz. Bu nedenle bugünkü anma ve farkındalık programımızın temasını ‘Afet Yönetimi Bakış Açısıyla 6 Şubat Depremleri’ başlığıyla düzenledik. Biz de depremzede bir üniversiteyiz” dedi. ÂŞIKKUTLU, “Günümüzde çevre ve iklim şartlarındaki belirgin değişimler sebebiyle tüm dünya depremler ve doğal afetlerle yaşamayı öğrenmeye çalışıyor. Ülke olarak kendimizi bunun dışında tutamayız; alınması gereken tedbirleri ihmal edemeyiz. Gayretsiz niyet, tevekkül değil samimiyetsizliktir. Her türlü felaketlere karşı eğitim, teknik, yasal ve yapısal önlem ile sürekli sosyal hassasiyet içinde hep birlikte, bilinçle hareket etmeye mecburuz” dedİ.
Daha sonra kürsüye gelen Trabzon Valisi Aziz YILDIRIM, depremlerin toplumlar üzerinde derin izler bırakan afetlerin başında geldiğine işaret ederek, “6 Şubat 2023 sabahı ülkemizi derinden etkileyen ve 53 bin 500 kadar insanımızı kaybettiğimiz yıkıcı depremlerin sene-i devriyesindeyiz. Depremden korunmayı afet yönetimi açısından değerlendirmek çok önemli. Kaybettiğimiz insanlarımızı özlem ve acı ile anarken gelecekte tekrar aynı acıları yaşamamak için bize düşen görevleri hatırlatması açısından bu programlar yarıcı ve yararlı olacaktır. İnsanların afetlerle nasıl başa çıktığını anlamak için kurumların tepkilerine ve bunlarla ortaya çıkacak siyasal, idari ve toplumsal reaksiyonlara bakmamız gerekiyor. Dünyanın yaradılışından beri depremler var; ancak bizim bu gerçeği nasıl algıladığımız, ne gibi tedbirler aldığımız, nasıl bir yönetim gösterdiğimiz bilinç durumumuzu göstermiş oluyor. Depremle mücadelede sadece yönetmelikler yeterli değildir” dedi.
Toplumlar kadar kurumların depremi algılayışının da önem arz ettiğini dile getiren Vali Aziz YILDIRIM, “Bu tepkileri iyi analiz etmemiz şart. Millet olarak birlik ve dayanışma duyguları çok güçlü bir toplumuz. Duygusal davranış biçimlerine sahibiz. Ancak bu olumlu hasletimiz yanında rasyonellik yanımız zayıf. Gelecekteki felaketlerin verebileceği zararları gidermeye veya asgariye indirmeye yönelik tedbirler yönünden sağlıklı bir sentez yapmak durumundayız. Bundan sonraki muhtemel kayıpları önleyecek, en azından azaltarak hafifletebilecektir. Alanında uzman hocalarımızın bu gibi panellerde gelecekteki felaketlere bizi daha güçlü hazırlayacağına inanıyoruz. Sayın Rektörümüze ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Milletimize afetsiz günler diliyorum” ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerini hatırlatan video gösteriminin ardından Meslek Yüksekokulumuzdan Öğr. Gör. İsmail Turgut PALA ve Öğr. Gör. Lokman ODABAŞ’ın sunumlarına geçildi.
Depremlerde Üniversitemiz adına sahada görev alan akademisyenlerden biri olan Öğr. Gör. Lokman ODABAŞ, Türkiye’nin Deprem Gerçeği konusunda sunumda bulunurken afetin olayın kendisi değil, ortaya çıkan durum olduğunu söyledi. Ülkemizde bütünleşik afet yönetimi uygulandığını belirten Odabaş, “Önlem uygulamaları eksik yapılır veya hiç yapılmazsa sonraki evrelerde sonuç almak mümkün olmaz. 1999 depremine kadar olay olduktan sonra müdahale aşamasına önem veriliyordu. Bunun kayıpların önlenmesinde işe yaramadığı ortaya çıktı. Depremlerden önce önlem alma çalışmalarına ağırlık verdik. Jeolojik ve meteorolojik olarak Türkiye çok farklı afetlerle yüzleşiyor. Her yıl neredeyse doğal kaynaklı afetler yaşıyoruz. Depremler için özel bir parantez açmak gerekiyor, çünkü depremler insan kaybına, fizik kaybına ve ekonomik olarak ağır kayıplara yol açıyor. Deprem tehlikesini ortadan kaldıramayız ancak zarar görmeyi azaltabiliriz. Ülkemiz birden fazla fay hattına sahip bir yapı üzerinde yer alıyor. Deprem tehlikesi her zaman mevcut. Maalesef toplumumuzun yüzde 96’sı deprem tehlikesi olan bölgelerde yaşıyor. Tatbikatlarla, bilinçlendirme çalışmalarıyla, yapı kalitesindeki artışla bunun önüne geçebiliriz. Yıkılan binalarda genel olarak yapılanma kurallarına uyulmadığını gördük. Önlemlerin en önemlisi, yumuşak zemine değil sert zemine yapılmasıdır. Zeminde meydana gelen sıvılaşma yüzünden binalar yıkılmakta ya da yan yatmaktadır. Binaların girişinde ve ilk katında yapılan uygunsuz müdahaleler, binalarda uygun olmayan malzeme seçimi oluşturuyor. Profesyonel arama-kurtarma ekipleri çok önemli bir insan kaynağıdır. Asli ihtiyaçlardandır. Bu ekiplerin kurumsal olarak belirlenmesi, toplumumuzun her kesiminden insanları bilinçlendirmek şart” dedi.
Depremlere hazırlık, bireysel ve toplumsal stratejiler konularında sunumda bulunan Meslek Yüksekokulumuz müdür yardımcısı Öğr. Gör. İsmail Turgut PALA da şunları kaydetti: “Buradaki programdan sonra akşam evlerinize gittiğinizde uygulamanızı istediğimiz bir afet ve acil durum aile planı konusu var. Lütfen E-devlet üzerinden afet durumunda toplanma alanı olarak kullanacağınız noktayı bulabilirsiniz. Size üç ayrı nokta opsiyonu verilecektir. Acil durumda telefonlar çalışmayabilir. Bu alanı belirledikten sonra yapısal olan ve yapısal olmayan risk analizlerini bugünden hazırlamamız gerekir. Bunlar oturduğumuz bina ilgili bilgileri almak ve belediyelere başvuruda bulunmaktır. Evimizin oda ve eşyalar üzerinden ne gibi tehlike oluşturabileceğini tespit etmek gerekir. Azaltın, sabitleyin veya devreden çıkarın. Bu tekniklerini uygulayın. Hiçbirinden vazgeçemiyorsanız kaçış güzergahı açık olacak şekilde yerlerini değiştirmek gerekiyor. Acil durum çantanızı hazırlayın. Depremle karşılaştığınızda sakin olun. Kaçma güdünüzle hemen hareket etmeyin, sakin bir şekilde çök, kapan ve tutun aksiyonunu uygulayın. Kendinizi küçültün. Yaşam boşluğu olan alanları yönelin. Şoku atlattıktan sonra durumu değerlendirin, etraftaki insanlara yardım edin ve uzman ekipler gelince onlara destek olarak çalışmalara katılın. Meslek yüksekokulu olarak depremin ilk günü itibariyle izin isteyip alana gittik. Öğrencilerimize bilgi vermedik. Mezun ve örgün öğrencilerimizin tamamı gelip bizi buldular. Bize orada büyük güç ve destek verdiler. Orada enkazlardan canlı olarak insanlar çıkardık. Çök-kapan-tutun ve uygun yaşam boşluğu alanlarını bul şeklindeki doktrin çok değerlidir, kendimizi bundan soyutlamayalım”.
Panele katılarak katkı sağlayan akademisyenlere teşekkür plaketi verilmesinin ardından toplu fotoğraf çekimi ile program tamamlandı.
Ayrıca, ilçemiz Şalpazarı Kaymakamlığı Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından Gençlik Merkezi'nde düzenlenen 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremin 1. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen "Afet ve Tahliye Farkındalık Eğitimi"ne Meslek Yükseokulumuz öğretim elemanlarından Öğr. Gör. Bereket Bülent AYKER konuşmacı olarak katıldı.
Ev sahipliğini Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Murat AYAZ'ın yaptığı Programa, Şalpazarı Belediye Başkanı Refik KURUKIZ, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Seher SERİN, İlçe Emniyet Amiri Komser Ahmet KILIÇ, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin TÜRKMEN, İlçe Müftüsü Adem ORHAN, İlçe Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ümit KEKEÇ, Meslek Yüksekokulumuz Sekreteri Mustafa TÜRKMEN, muhtarlar ve çok sayıda öğrenciler katıldılar. Sunum öncesinde Dereköy Merkez Camii Müezzin Kayyımı olan Hasan YAZICI tarafından KUR'an-ı Kerim okundu.
Deprem öncesi, deprem anında ve deprem sonrasında yapılması gerekenlere değinen Öğr. Gör. Bereket Bülent AYKER, "Ülkemiz deprem bölgesi olan bir ülke. Maalesef 1 yıl önce yaşanan Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremde 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Alınacak önlemlerle bu kayıpları azaltabiliriz. Bu önlemleri, binamızı güçlendirmek, sigortalatmak ve afet önleyici yapılara önem vermek gerekmektedir. Unutulmaması gereken olgu şudur ki bütünleşik afet yönetimi kapsamında risk yönetimi esaslı bir politika kılavuz edinilerek kriz sürecindeki yükler veya kayıplar bir o kadar azaltılabilir. Bu kapsamda afetlerin yıkıcı sonuçlarına karşı toplum tabanlı bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri düzenlenmelidir. Ayrıca, eğitimin ilk ailede başladığı ön planda tutularak aile afet plan hazırlıklarının yapılması hayati öneme sahiptir. Ailede hassas grupların da olacağı ön planda tutularak anlaşılabilir bir düzeyde afet eğitimleri verilmelidir. Konut içi toplanma alanı, kaçış yolları, her odada tam teçhizatlı afet çantalarının bulunması, mahallede yer alan toplanma alanları gibi birçok konu üzerinde durularak eğitimler verilmelidir. Verilecek eğitimler güncel akademik bilgiler eşliğinde sağlanmalı ve yılda minimum iki kez hem eğitim hem de tatbikat şeklinde düzenlenmelidir. Bu eğitimler yalnızca konut kapsamında olmamalıdır. Buna ek kamu, özel ve STK'larda da bu method uygulanılmalıdır. Afet türlerine (deprem, sel, heyelan, çığ, yangın, KBRN) göre, öncesi-sırası-sonrasında izlenilmesi gereken yolların bilinmesi de kayıpların azaltılmasında büyük öneme sahiptir. Afetlerin sonuçlarına bağlı çoklu tehlikeler ve ikincil afetlerle de mücadele edilebileceği unutulmamalıdır. Özellikle afetler sonrasında çalışılan birimlerde, eğitim alınan kurumlarda ya da ikamet edilen konutlarda uygulanılacak tahliye işlemleri soğukkanlı ve doğru bir şekilde yapılmalıdır. Tahliye sürecinde de bireylerin özelliğine göre (Örneğin hassas gruplar vb.) yapılması gerekmektedir. Kaçış güzergahında ve kaçış merdivenlerinde geçişi engel teşkil edecek herhangi bir etken olmamalıdır. Yapıdan tamamen etkin bir tahliye sağlandığında süreç ne yazık ki bitmiyor. Bireyler toplanma alanında bulunmalıdır. Hasarlı yapılardan uzak durulmalıdır" diyerek sunumu tamamladı.
Program, yapılan dua ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.