Şalpazarı Meslek Yüksekokulu

"Bir Destandır Çanakkale" Konulu Konferans Verildi

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü nedeniyle Meslek Yüksekokulumuz Konferans Salonu'nda "Bir Destandır Çanakkale" konulu konferans verildi. Konferansa konuşmacı olarak katılım sağlayan Trabzon Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Muzaffer BAŞKAYA'nın yanı sıra; Şalpazarı İlçe Kaymakamı Semih MEMİŞ, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Yüksel GÜLAY, Şalpazarı İlçe Jandarma komutanı Teğmen Seher SERİN, Şalpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin TÜRKMEN, Şalpazarı Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Murat AYAZ, Şalpazarı İlçe Müftüsü Adem ORHAN, Şalpazarı Ziraat Bankası Müdürü Sinem DEMİR, Meslek Yüksekokulumuz Akademik ve İdari personeli ile öğrencilerimiz ve Şalpazarı ilçesinde farklı okullarda okuyan lise öğrencileri katılım sağladılar.

Aziz şehitlerimiz için yapılan saygı duruşu ve akabinde hep birlikte okunan İstiklal Marşı ile başlayan Program, Meslek Yüksekokulumuz Müdürü Doç. Dr. Dönüş GENÇER'in açılış konuşması ile başladı. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü nedeniyle yapılan programımıza katılım sağlayan herkese ve konuşmacı olarak katılım sağlayan Doç. Dr. Muzaffer BAŞKAYA'ya teşekkürlerini ileten Müdürümüz Doç. Dr. Dönüş GENÇER, Vatan uğruna canlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmet ve şükran duyguları ile anıyorum diyerek sözlerini tamamladı. 

Şalpazarı İlçe Kaymakamı Semih MEMİŞ de konuşmasında; 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü nedeniyle böyle bir program hazırladıkları için Meslek Yüksekokulumuz Müdürü ve ekibine teşekkürlerini iletti. Çanakkale Zaferi'ni çok iyi okumak ve anlamak olduğunu dile getirdi. Aziz şehitlerimizi anlama adına sık sık şehit yakınları ile bir araya geldiklerini, onlardan dinledikleri ile bu tür zaferlerin daha da anlam kazandığını belirtti. Başta Çanakkale Şehitleri olmak üzere Vatan uğruna hayatlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum diyerek sözlerini tamamladı.

"Bir Destandır Çanakkale" konusu ile konuşma yapan Fatih Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Muzaffer BAŞKAYA; "Çanakkale ruhunu anlatabilmek için o duyguyu yaşamak lazım. Sayın Kaymnakamımıza değindiği anlamlı konuşma için teşekkür ediyorum. Çalışmalarımıza farklı bir yol çizebiliriz. Osmanlı Devleti boyunca kazanılan büyük zaferleri tabiri caizse göğsümüz kabararak anlatırken, kaybedilenlerin üzerinden geçiyoruz. Aslında kaybedilen zaferlerden de bahsetmek gerekir. Nerede yanlış yapılmış, neden kaybedilmiş? bunlar üzerinde de konuşmak lazım. Kazanılan Çanakkale Deniz Zaferi'nin aslında bizlere anlatılmayan gizli kahramanları vardır. Sevgili gençler, ailemizi tanır gibi, tarihimizi tanımalıyız. Önce ilçemizden, Trabzon'dan, Karadenizden, sonra ülkemizdeki kahramanları tanımalıyız. Ali Şükrü beyi, bir Trabzonlu olarak bilmeli, tanımalıyız. Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında düşman askerlerini kışkırtmak için yapılan tabyalar, özellikle Nusret Mayın Gemisinin yaptığı ile bir gecede kaybedilmiş gibi görünen savaş, ertesi günü zaferle sonuçlanmıştır. Mayınlı bölgenin temizlendiğini düşünen düşman askerleri, gece yarısında eski ama tarihin değişmesine neden olan Nusret Gemiisi ile deniz altları tekrar mayın dizilerek, düşman geçişi esnasında patlayarak, düşmanın geri çekilmesine ve Çanakkale Zaferine dönüşmüştür. 19 Şubat'ta başlayan savaş 1 ay sürmüştür. Seyit Onbaşı ile ilgili burada saatlerce konferans verilir. Tarihi değiştirme adına, milli ve dini inancı ile 275 kg top mermisini kaldırarak topun ağzına yerleştirmiştir. Denize atılan top mermisi ile düşman askerlerini geri püskürtme ve denize dökülmesine neden oldu. Zaferler kolay kazanılmıyor gençler. Sözlerimi Mehmet Akif ERSOY'un şu şiiri ile tamamlamak istiyorum. 

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!”
Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,
Ostralya’yla berâber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ’ûna da züldür bu rezîl istîlâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle sefîl,
Kustu Mehmedçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakîkat, yüzsüz.
Sonra mel’undaki tahrîbe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim" diyerek sözlerini tamamladı.

 

Konuşma sonrasında katılımlarından dolayı Şalpazarı İlçe Kaymakamı Semih MEMİŞ tarafından Doç. Dr. Muzaffer BAŞKAYA'ya teşekkür belgesi takdim edildi. Tüm katılımcılar ile birlikte hatıra fotoğrafı çekilerek program sona erdi.

İlgili Resimler


Menüyü Kapat